BEN DEVLETİM
‘Ben devletim, devlet benim...’
Bu sözleri söyleyen kişi kanun dinlemeyen, kendisinden başka devlet tanımayan Alakuzu Köyü/Mahallesi Muhtarı olan Abdurrahman Cunedioğlu'ndan başkası değildi.
Önceleri gülüp geçtiğimiz, makam ve imkan sarhoşluğu dediğimiz bu durum, son birkaç yılda parmağının olduğu her olay sonrası yaptığımız şikayetler sonuçsuz kalınca bizi de şaşırttı.
Bunlara rağmen devlete küsmeden, adalete olan inancımızı yitirmeden hukuki zeminde hakkımızı aramaya devam ettik, etmeye de devam edeceğiz.
Kaba kuvvetle iş yapmak istemeyen, kul hakkını da hukuku da bilen ve çözümü de sadece devlette ve devletin yasal zemininde arayan bizler, sana da küçük gördüğün ve adeta yok sayıp meydan okuduğun devletin asıl gücünü er geç göstereceğiz.
Bu şımarıklığın sebebini biliyoruz. Yukarıya yaltaklandıklarından aldığın güçle aşağıya salmaya çalıştığın korkularından korkmuyoruz; zira biz görmek istediğin o yerde değiliz ey Muhtar!..
Seçildiğin ilk dönemden bugüne yaptıklarını biliyoruz, fakir fukaranın rızkından mera alanına kadar, bulaştığın ne varsa hepsi zamanı geldikçe paylaşılacak.
Organize suç örgütü lideri gibi kurduğun ve kurdurduğun pusulardan haberdarız. 9-10 yaşındaki çocuktan 90 yaşındaki adam üzerinden intikam almak hırsıyla hayata geçirmek istediğin berbat planı da örgütlediğin akrabalarının üzerinden ne yapmak istediğini de biliyoruz.
Geçmişte alenen yaptığın ve herkesi suç ortağı kıldığın o meşhur olaydan dolayı daha kötülerini de yapabilme potansiyelinin olduğuna da inanıyoruz. Zira yaptıkların yapacaklarının teminatı zaten.
Babalar evlatları için çalışırmış. Geçmişte çocuğunu kurtarmak için, önemli birilerini arkana alarak kapattığın o dosya da (Çok şanslısın Emre, babanın kıymetini bil!) açılacak birkaç güne.
Ama öncesinde yoldan çıkardığın pusuların efendisi damadını, sonra Zülfikar’ı, Süleyman'ı, Hamza'yı ve eşini, Halit'i ve adı paylaşıldıkça göreceğin kişilerin yedikleri herzeleri okuyacaksın.
Bunların tehdit olduğunu zannetme sakın. Sadece üç köyde değil Reyhanlı’da çoğu kişinin bildiği ama çok azının konuştuğu gerçekleri paylaşarak Devletten büyük olmadığını göstereceğiz sadece.
Bize inan lütfen, yapmak istediğimiz sadece bu.
Yemin olsun ey muhtar!
Bizleri doğduğumuz topraklardan kovmak, malımıza mülkümüze çökmek için tutuşturduğun o ateşle sen de yanacaksın. Öyle bir yanacaksın ki, bundan sonra bırak ateşe yaklaşmayı yanında bir kibrit çöpü bile taşıyamayacaksın.
Yasalara güveniyor, adli mercilerin adil olduğuna inanıyor, devletin kestiği parmağın acımayacağına bütün kalbimizle inadığımızdan sadece parmağımızı değil boynumuzu da uzatıyoruz.
Adalete inanıyorsan boynumuza karşılık sadece serçe parmağını uzatmanı rica ediyoruz ey muhtar!
Tarih geç de olsa kaba kuvvet karşısında hukukun üstün geleceğini mutlaka sana da gösterecektir.
Hırslarınız yüzünden masum bir insanın ölümüne sebep oldunuz. Başkalarının acısı üzerine kurduğunuz her planınız, acıları daha da büyütecek.
Gelin, vazgeçin artık. Doğduğumuz topraklar dışında ölmeyeceğimizi bilmenizi istiyoruz. Bizim yerimiz, siz orada durdukça sizin yanınız olacak. Bu yüzden bizleri zorla göndermek gibi saçma bir hayalin peşinden yol almayın.
Unutulmasın ki bir tarafın mutsuzluğu sizi de mutlu kılmayacaktır.
Yola çıkarken söylediğimizi bir kez daha haykırarak tekrarlıyoruz:
Kendini devletten üstün gören ey muhtar!
DEVLETTEN BAŞKA AKİL TANIMIYORUZ.
(Not: Küçük Muhtar olarak bilinen Emre, çok sevinme. İlham olduğun için teşekkür ederiz. 70 yedek hesapla her gün paylaşacağız. :)))
Kan dökülürse, bir yer kundaklanırsa, insan ya da hayvan tek bir canlıya zarar verilirse eğer, bunun sorumlusu daha önceki saldırıları da organize eden Muhtar Abdurrahman Cunedioğlu ve aparat olarak kullandığı damadı Mehmet Ali Cunedioğlu’dur.