BİZ KİMİZ?
muhammed emine kübra umut mustafa mehmet hiranur hamza hatice hüseyin hakan perihan elif rabia zeynep neval meryem zekiye i̇brahim ayşegül yusuf zekeriya mehmet gane nesrin abdurrahman derya efe mehmetefe eymen emre yusuf azize arif suat i̇brahim melek saraç gökçe özlem cesur fadile adnan mehmet sümeyya nurhayat ahmet sabriye sara yakup sümeyye i̇lhan i̇do zeynepela meryem meri hülya mehmetfatih mahmut abdurrezzak melek i̇brahim ayşe emine ayşegül gülhan sumeyya ceren büşra hüseyin halime fidan abdullah sara cüneyt tuğba enes yiğit bedirhan elif emine sara mehmet ömer enes ahmet cemal fatma betül ömer meryem zekiye aygül osman merve ceylan süleyman azize emine hüseyin süleyman hasan meryem rabia yusuf abdulkerim koray eylem lamiye emine ahmet kevser hamit abdurrezzak akif fatma meryem kevser meri yusuf gane ensar seyran lale ahmet meryem emira cansu mehmetnur ayşenur hasan büşra fatma esra mehmet emine fikret merve mahmut emine i̇sa mehmet sara yusuf halime özlem rümeysa sevda osman ahmet i̇lhan aziz meryuma melek neslihan meri fulya hassun saadet hüseyin fatma adile ayşegül rime hasan ahmet alem leman ayşe abdullatif mehmet hakan fatmanur hatice hasan sami aziz ayşe nurten yusuf yeliz ayşenur mehmet hasan ayşe pelin abdurrahman özlem necdet nehir firdevs fatma suna reyyan musa azize abdurrahman nurcan yusuf emre ahmet mustafaeymen umut sara meri i̇lknur bedia yasin zeynep ayşenur mehmet hasan sümeyya riyad yunusemre emine taha filiz firyel necdet mehmet nursel ayşe duygu fatma fatoş ahmet yunusemre hüseyin filiz azizekrem ömer lehime kübra hatice kevser abdullah mehmet şerihan şefa mustafa yunus hatice şehrihan sümeyye ahmet ömer meryem zehra esra ayşe sara nazlı mehmet abdulhalim yunus feyza betül rayye emine lehime zekiye ahmet hüseyin yahya mahmut dilek fatmanur gökçe ahmet yusuf zeki safiye rime seyhan tuğba ahmetözhan ela kübra mehmet ahmet i̇lknur abdullah i̇brahim recep süleyman yunus cansu reyhan mehmet cemre halil zehrasultan rümeysa hüseyin yahya canan fatma sevcan talip melek betül reyhan ahmet arif şefa alamettin hamza necla elif fatma ali güneş ahmet abit ebru sinem türkan mehmet sibel aziz mustafa bilal mehmet sümeyya hamit pınar rana dilek serpil ayşenur suham sümeyya zeynep ahmet mehmet hazal yunus ayşegül nursel fatma yunusemre hatice tayfur mehmet sümeyye hasnegül hazal fatma damla süleyman sevim ömer seyran i̇smail lamiye bedia emine reyyan mehdiye i̇smail mehmet meryuma hüsne hatice i̇nci rıdvan fatma mehmetcan güler zehra i̇brahim şükran ayşe merve emira meryem hasan ayşegül necla ahmet furkan şükran zeydan semiha mehdiye mirza i̇brahim semiha melek orhan ahmet mustafa tülay rabia abdurrahman ahmetakif fatma büşra emel mehmet şahap yunus fatma medine yusuf yunus emine hasanmert zelihanur zehra abit arif emine hüseyin hüseyin zeynep ayşe ahmethakan hasan furkan emine yüksel melek mehmet ayşegül ayhan sümeyya hasan ayşe merve zeynep fatoş zeynel başak yusuf
Okumanız uzun sürdü değil mi?
Tek tek yazarak karışık hale getirdiğimiz bu isimler ne anlama mı geliyor?
Merakta kalmayasınız diye hemen yazalım.
Bunlar, olaylar durulsun diye akillerin bulduğu müthiş bir fikirle köyden çıkmaları istenen, onların deyimiyle birkaç aileden oluşan bizleriz, yani Arifgiller.
Burada bütün aile yok, kendilerini bizlerden saymayanları, şehir dışında olanları, izin almadıklarımızı eklemedik.
Ayrıntılı bir şekilde yazabilseydik, çok daha uzayacağına inandığımız bu listedeki isimler akillerimizden aldığı güçle, güç zehirlenmesi yaşayan Alakuzu Muhtarının istemediği bizleriz. Bu isimleri paylaşmakla, "birkaç aile" diyerek az algısı yapmak isteyenlere düştükleri hatanın farkına varsınlar istedik. Olayla ilgisi olmayan, bebeğinden yaşlısına kadar herkesin köyden çıkması konusunda aldıkları kararın yanlışlığının farkında olduklarını görmek istiyoruz. "Artık bizi ilgilendirmiyor" deseler de olayları hala tırmandırmak isteyen büyüklerimiz muhtemelen inkar edeceklerdir. Edecek olanlara peşinen diyoruz ki, sonradan listelerini küçültseler de, en başta göndermek istedikleri haneleri içindekilerle sayarak paylaşabiliriz.
"Birkaç aile, bir süreliğine köyden çıkarlarsa bu durum düzelir"
Her şey, masum görünen bu hadsiz istekle başladı.
Ne geride bırakacağımız evlerimize ne de mallarımıza garanti vermeden çıkmamızı istedikleri o gün çıksaydık köyümüzden, bir daha dönemeyecektik. Biz hala bu isteğin art niyetle yapıldığına inanmak istemiyoruz ve bu yüzden büyüklerimizden bir özür alacağımız var.
Az değiliz...
Yüzlerce isim sabırla, yapılanlara cevap vermiyorsa bu korkumuzdan değil edebimizdendir. Her türlü tehdide, kundaklamaya, saldırıya, tacize karşılık vermiyorsak bu devlete olan güvenimizden, adalete olan inancımızdandır. Hukuk dedikçe hukuksuzlukla karşılaşmak sabrımızı çok zorluyor. Bu ne zamana kadar sürer bilinmez ama patlamak üzereyiz.
Bizi tutan tek şey ne biliyor musunuz?
Biliyoruz ki, onların yaptıklarına onlar gibi karşılık verirsek hepimiz kaybedeceğiz. Bizler, ailemizin daha düne kadar saygın olan Cüneydioğlu ismine daha çok zarar gelsin istemiyoruz.
Henüz geç değil,
Barış istemiyoruz, uzlaşı istiyoruz.
Karşı taraf saldırı, tehdit ve tacizlerini durdursun ve bizim gibi hukuka inansın.
Adalet er geç kararını verecektir.
Karşı taraf durursa biz de duracağız.
Bu hesabın tek bir kişiye ait olduğunu düşünenlere son kez söyleyelim...
Biz, yukarıda isimleri yazılan herkesiz.
Yorumlar
Yorum Gönder