Kayıtlar

Ağustos, 2022 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ALLOŞ

Resim
Tarih, 21 Temmuz 2022 Perşembe. Saat 14.15 Saniyeyi de yazalım da tam olsun... 29'uncu saniye... Bizimkilere saldırının hemen hemen bir saat sonrasında gözdağı vermek için şovunu yapan bir adet Alloş'un görüntüleri... 13.55'te eşiyle pazarda bulunan İdo'nun evine/hanesine tecavüzün, 14.08'de İdo'nun evine hasbelkader gelen İdo'nun rahmetli kardeşinin eşi Lemye'ye ve çocuklarına saldırıların hemen sonrasında yani... Devleti kendisi sanan muhtarın damadının pardon aparatının bu görüntüsünde aynı anda işlenen birkaç suça hızlıca bakalım mı? -6136 sayılı kanuna muhalefet -Küçük yaştaki çocukları suça sürüklemek -Meskun mahalde ateş etmek -Halkı korku ve paniğe neden olacak şekilde davranmak... Ha bu arada merak ediyoruz: -Bu kullandığın silah kimin, acaba bu görüntülerin dışında nerede kullandın, İdo'yu veya ailesinden birini  evinde bulsaydın o saat diliminde bu silahla ne yapmayı düşünüyordun?   Sanırım kimden bahsettiğimizi herkesin bilmesi için hikay

BEN DEVLETİM

Resim
‘Ben devletim, devlet benim...’ Bu sözleri söyleyen kişi kanun dinlemeyen,  kendisinden başka devlet tanımayan Alakuzu Köyü/Mahallesi Muhtarı olan Abdurrahman Cunedioğlu'ndan başkası değildi.  Önceleri gülüp geçtiğimiz,  makam ve imkan sarhoşluğu dediğimiz bu durum, son birkaç yılda parmağının olduğu her olay sonrası yaptığımız şikayetler sonuçsuz kalınca bizi de şaşırttı.  Bunlara rağmen devlete küsmeden,  adalete olan inancımızı yitirmeden hukuki zeminde hakkımızı aramaya devam ettik, etmeye de devam edeceğiz. Kaba kuvvetle iş yapmak istemeyen, kul hakkını da hukuku da bilen ve çözümü de sadece  devlette ve devletin yasal zemininde arayan bizler, sana da küçük gördüğün ve adeta yok sayıp meydan okuduğun devletin asıl gücünü er geç göstereceğiz. Bu şımarıklığın sebebini biliyoruz. Yukarıya yaltaklandıklarından aldığın güçle aşağıya salmaya çalıştığın korkularından korkmuyoruz; zira biz görmek istediğin o yerde değiliz ey Muhtar!.. Seçildiğin ilk dönemden bugüne yaptıklarını biliyo

BİR KUNDAKLAMANIN/KUNDAKÇININ HİKAYESİ

Resim
 BİR KUNDAKLAMANIN/KUNDAKÇININ HİKAYESİ Anayasamızdaki Temel Hak ve Özgürlüklerden biri de mülkiyet hakkıdır. Mülkiyet hakkının ihlal edilmesi ile ilgili hükümler de açıktır: Türk Ceza Kanunu m. 151’de başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkmak, tahrip etmek, yıkmak, bozmak, yok etmek, kullanılmaz hale getirmek, kirletmek, sahipsiz bir hayvanı öldürmek, işe yaramayacak hale getirmek, değerinin azalmasına neden olmak eylemleri suç olarak tanımlanmıştır. Mala Zarar Verme başlıklı 151. maddesine göre; Başkasının taşınır veya taşınmaz malını kısmen veya tamamen yıkan, tahrip eden, yok eden, bozan, kullanılamaz hale getiren veya kirleten kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, dört aydan üç yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır. (ASLİYE CEZA MAHK.)  Bir ansiklopedik bilgi olarak kundaklama veya kundakçılık; kötü amaçlarla herhangi bir malı, binayı veya araziyi ateşe vermektir. Kundakçılık kasıtlı ve kötü amaçlı olması yönüyle kazara meydana gelen yangınl

"KIRMIZI TOROS'UN SAHİBİ OLAN AMCA

Resim
Türk Dil Kurumu “birine saldırmak için saklanılan yer ”olarak tanımlıyor pusuyu. Ahlak, cesaret, mertlik, adalet ve eşitlik gibi erdemlerin aranmadığı pusunun bizim için anlamı 1993 yılından beri hiç değişmiyor.  İki çocuğunu okula götürdükten sonra yolda durdurulan, kadınlı erkekli onlarca kişi (Ne tesadüf o tarihte de muhtar, kardeşi Hamza ve Halit vardı.) tarafından öldüresiye dövülen Yunus'un, abisinin sesini duyup ona yetişmek isteyen Yusuf'un,  yeğenlerinin imdadına koşan Şeyh Arif'in, annesi Matra ve eşi Melek'le amcasının çocuklarını kurtarmak isteyen Şıh Ahmet'in kahpece kurulan bu ilk pusudan ağır bir şekilde paylarını aldıkları günlerin üstünden çok uzun yıllar geçti.  Şimdi Şeyh Arif de yok eşi Matra da.  Yunus da yok kardeşi Yusuf da... Son olarak Şıh Ahmet'in veda ettiği bu dünya, yıllar geçse de pusu kurmaya devam eden aynı isimlere kaldı.  Biz olmayı beceremeyen Arifgiller o gün tek bir ses olabilseydik ‘Sarı Öküz'ü’ vermemiş olacaktık.  Sarı

SAYGISIZLIĞI REDDEDİYORUZ

Resim
 SAYGISIZLIĞI REDDEDİYORUZ Akil, olaylara engel olandır. Akil, iki tarafa eşit olandır. Akil, olayları adalet süzgecinden geçirerek hakkı gözetendir.  Akil, herhangi bir taraf için öteki olmayandır.  Akil, alacağı kararla olaylarla ilgisi olmayan masumları koruyandır. Akillere saygısızlık yaptığımız iddiasıyla bizi aforoz eden akrabalarımız bilsinler ki biz kimseye saygısızlık yapmadık. Tek yaptığımız, bugüne kadar kendini hatasız ve eleştirilmez zanneden ve aslında iyi niyetlerinden şüphe etmediğimiz akil adamların hatalarını -ağır bir üslupla da olsa- herkese açık bir alanda eleştirmek ve devletten başka akil tanımadığımızı ilan etmekti. Saygısızlık yaptığımız konusunda ısrar eden ve ağızlarını bize karşı hakaret ve küfürlerle bozarak paylaşım yapan ey sevgili akrabalarımız! Bilmenizi isteriz ki biz gizlenen ve görmezden gelinen acı gerçekleri, en güzel şekilde ifade etmeye devam edeceğiz. Ve bilinsin ki tarih, kimseye zararı olmayan yaşlı bir kadının ölüsüne saygı duymayan, evlatlar

"BIRAKIN HAVLASINLAR"

Resim
 "BIRAKIN HAVLASINLAR" Geçen yıla gidelim mi? Alakuzu Muhtarı ve yakın akrabalarının geleneksel hale getirdikleri bir saldırı sonrasında akiller araya girerek taraflar ikna edilir, barış kararı alınır.  Bunun şerefine verilen yemekte barış sağlayanların verdiği karar nettir: “Bundan sonra kim saldırır, bu sofrayı kim dağıtır, barışı kim bozarsa karşısında sadece bizi değil, bütün aşireti bulacaktır.” Alınan bu karar sonrasında yemekler yenilir, bitmiş bir kavganın verdiği huzurla taraflar evlerine çekilir.  Aradan yaklaşık bir ay geçince tarih yine tekerrür eder.  Kendi evlerinde otururken sopalarla taşlarla saldırıya uğrayan ailelerin acıdan haykırışlarını duyan Muhtar, zafer kazanmış bir komutan edasıyla bağırır: "Bırakın havlasınlar." Akillere sualimiz nettir: Saldıran, sofrayı dağıtıp barışı bozan bu insanlara karşı ne yaptınız? UYARI: Rahatsızlık veren görüntülerden ve küfürlerden dolayı özür dileriz. ✔✔ Kan dökülürse, bir yer kundaklanırsa, insan ya da hayvan

DİNDEN KÜLTÜRDEN VE AHLAKTAN UZAK OLANLARA

Resim
 DİNDEN KÜLTÜRDEN VE AHLAKTAN UZAK OLANLARA Adı Halil Cunedioğlu. Bir önceki paylaşıma şaşkınlık ifadesi bırakan bu zat Millî Eğitim Bakanlığına bağlı bir öğretmen.  Unvanı sizi yanıltmasın. Zira o,  her kavgada ön saflarda gözükse de kurduğu pusularla rüşdünü ispat ederek göze giren Muhtar Abdurrahman Cunedioğlu'nun hem damadı hem de aparatı Mehmet Ali Cunedioğlu'nun yancısı olmaktan başka bir şey değildir.  Eğitimle bir şey olmanın mümkün ama iyi bir şey olunamayacağının en büyük ispatı olan bu Halil, kültürden uzak, ahlaktan yoksun ve içinde İslamı barındırmayan dini öğretmekle yükümlü bir DİN (!) KÜLTÜRÜ (!) VE AHLAK (!) BİLGİSİ öğretmeni olarak görev yapıyor.  Bak Halil! Kendi halinde yaşarken kavgaya zorla götürdüğünüz ve ölümüne sebep olduğunuz rahmetlinin üstünden birilerini öldürmeye, yok etmeye yemin eden bir öğretmen Millî Eğitim Bakanlığı bünyesinde çalışamaz.  Millî Eğitim Bakanlığına resmi bir yazıyla sorulup cevap alınacak, eğer müfredata terör örgütlerinin uygul

ÜÇLÜ ÇETE (GELECEĞİN KATİLLERİ)

Resim
 ÜÇLÜ ÇETE (GELECEĞİN KATİLLERİ)   Halit oğlu Musa Cunedioğlu  Hamza oğlu Süleyman Cunedioğlu  Nurettin oğlu Ahmet Cunedioğlu   Alakuzu Mahallesinde (Köyünde) 21 Temmuz 2022 Perşembe günü iki aile arasında çıkan ve bir kişinin hayatını kaybetmesiyle biten kavga sonucunda intikam almak isteyen çete olmuş bu üç ismin ortak özelliği geleceğin katil adayı olmaları. Karşı tarafa ürkütücü bir "İntikam alacağız." mesajı vermek için masum üç koyunu ahırda asmak suretiyle öldürerek aslında katil olan bu üç ismin yaptıkları bununla sınırlı kalmaz.  Olayları organize eden muhtar ve babalarının telkiniyle bu üç ismin yanına diğerleri de eklenerek günlerce  hayvanlara su ve yem vereni öldürmekle tehdit ettiler.  Hem bu tehditler hem de köydeki jandarmanın yeni olay olmasın diye aldığı güvenlik önlemleri sonucu evleri saldırıya uğrayan  aileler dışarı çıkamayınca sekiz hayvan açlıktan ve susuzluktan öldü.   4 gün sonra...  Bu duruma kayıtsız kalamayan ve Allah rızası için hayvanlara su ve

DEVLETTEN BAŞKA AKİL TANIMIYORUZ

 DEVLETTEN BAŞKA AKİL TANIMIYORUZ Savaşta bile düşmanın ölüsüne saygı duyulurken, vefat eden annelerine son görevini yapmak isteyen evlatlara engel olmak akillikmiş. İki tarafın kavgasında kimin haklı olduğuna bakmadan saldıranın yanında yer almak akillikmiş. Saldırıya uğrayan tarafı dinlemeden, olaylarla ilgisi olmayan üç yaşındaki çocuğu da engelliyi de yaşlıyı da kadını da sırf karşı tarafın verdiği listede var diye köyden sürmeye ikna etmeye çalışmak akillikmiş. Elini taşın altına koymak dururken zayıfı taşlamak akillikmiş. Kendi bahçelerinde dal olamayanların kendilerini koca çınar sayarak bizim bahçede hüküm sürmeye çalışmaları akillikmiş. Zalimlerin yanında saf tutarak bir tarafı mağlup etmek isteyen galiplerin, aydınlığın sadece kendisinde olduğu zannıyla bizi karanlıkta tutmaya çalışan şemslerin, bir şansın cemali hürmetine varlığa kavuşanların, kadir kıymet bildiğimiz mehmetlerin,  hasanların, mahmutların ve nicelerinin adalete,  devlete güvenmeyip bir tarafı yokluğa sürüklem